Köyledeki Kaşarlar 1
17 Haziran 2024

Köyledeki Kaşarlar 1

ile ErotikHikayeler

Selam, ben Urfa’dan Nuri, 18 yaşındayım. Orta okulu okuduktan sonra derslerimin çok kötü olmasından dolayı babam beni Liseye göndermedi, beni köyde çoban yaptı. Sabah kalkıyordum, üç ailenin hayvanlarını (Koyun ve keçilerini) otlatmaya götürüyorum. Hayvanları sağmaları için, saat 10 gibi köye yakın yere getiriyordum. Hayvanların sahipleri Necla, Raziye ve Gülsüm ablalar, her gün saat 10 gibi gelirler, hayvanlarını sağar ve giderlerdi. O gün Necla abla misafirleri olduğundan gelememişti. Sadece Raziye ve Gülsüm ablalar hayvanlarını sağıp gittiler. Burda saat 10’dan 15’e kadar çok sıcak olduğu için hayvanlar otlatılmıyor. Sonra hayvanları gölgelik bir yere götürürdüm, kendim de bir ağacın dibini makam odası yapmıştım. Hayvanlar gölgede yatarken, ben de orda dinleniyordum…

Ablalar süt sağarlarken çömeldiklerinde, bazen etek giydiklerinde külotları görünürdü, ağacın altında yatarken o manzaraları düşünmeye başlardım ve külotlarının içindeki amlarını hayal ederdim. Tabii ki sikim de hemen kalkardı. O ağacın oraya pek kimseler uğramazdı, ben de rahattım. Yine pantolonumu külotumu çıkartıp, kadınların amlarını düşünerek sikimi sıvazlamaya başladım. 31 çekmeye öyle dalmışım ki, Necla ablanın yanıma kadar geldiğini farketmedim bile, ta ki Necla abla, “Oooo Nuri bey, kolay gelsin!” deyinceye kadar. (Necla abla hayvanları nereye getireceğimi bildiğinden hayvanlarını sağmaya gelmişti!). Ben ne yapacağımı bilemez bir halde sikim elimde kalakaldım. Necla abla sırıtarak sikime bakıyordu, “Sikin de baya büyükmüş Nuri! Nerede büyüttün onu öyle bakayım? Keçilerimizi sikerek, öyle değil mi?” dedi. “Şey… Abla valla sikmedim! Ne olur kimseye söyleme abla, babam beni döver!” diyerek yalvarmaya başladım. “Söylemem, ama bir şartım var, sütleri benimle eve kadar getireceksin!” dedi. “Tamam abla, istersen hayvanları da ben sağayım, yeter ki kimseye söyleme!” dedim. Necla abla da, “Hadi pantolonunu giyin de, gel bana yardım et!” dedi.

Necla ablanın hayvanlarını tek tek kaldırıp yanına götürüyordum, o da sağıyordu. Sağma işi bitince, yaklaşık 50 litrelik sütü, iki ayrı güğümde topladık. “Abla el arabası nerde?” diye sordum. O da, “Sen bana yardım edeceksin diye getirmedim!” dedi. Neyse, dinlene dinlene süt güğümlerini evine kadar götürdüm. Kapıya bıraktım ve “Tamam mı abla, ben gidiyorum.” dedim. “Aaa dur bekle, bu kadar yardım etmişsin, dur sana yemek vereyim de öyle git!” dedi. Ben de bekledim. Necla ablanın dört çocuğu da içerdeydi. Benimle okula gelen kızı Sevgi de evdeydi. O halen okula gidiyor, Lise 3’e geçmişti. Necla ablanın yemek getirmesini ayakta bekliyordum, Sevgi de, “Nuri gel otur, ayakta niye bekliyorsun?” dedi. Terden sırıl sıklam olmuştum, sandalyeye oturdum. Necla abla yemeği getirdi verdi. Ben hiç sesimi çıkartmadan yemeği aldım gidiyordum, Necla abla seslendi, “Nuri dur, havalar çok sıcak, sana buz da vereyim, soğuk su içersin!” dedi. Ben de durdum. Aslında işkence çekiyordum, bir an evel ordan gitmek için can atıyordum. Dışarıya çıktım, kapının önünde buz bekliyordum. Necla abla buzu getirip bana verdi ve sesini kısarak, “Korkma aramızda kalacak, kimseye söylemem!” dedi. Ben de sesimi hiç çıkartmadan buzu aldım, hayvanların yanına döndüm.

Ertesi gün Necla abla ile diğer iki abla birlikte hayvanları sağmaya geldiler. Necla abla bana, “Nuri yardım etsene!” dedi. Ben de, “Tabii abla!” dedim ve yardım ettim. Sağması bitince süt kabını el arabasına koyduk. Ben Necla abla götürür diye beklerken, “Nuri belim çok ağırıyor, eve kadar yardım eder misin?” dedi. “Necla abla yardım ederdim de hayvanlar gider!” dedi. “Tamam!” dedi ve bana sırıtarak el arabasını sürmeye başladı. Ben de hayvanlarımı gölgelik yere sürdüm. Arkam dönük gidiyordum birden dönünce çişini yapan Raziye ablayı gördüm, amcığı karşımdaydı. İçim gitti. O da benim gördüğümü görünce hemen kalktı. Yoluma devam ederek gölgelik yere gittim.

Ertesi gün yine üç kadın da süt sağmaya geldiler. Yanıma gelince üçü de gülüşerek, “Nuri dün gözlerin bayram etti değil mi?” dediler. Ben kızarmaya başlayınca, Gülsüm abla, “Nuri sen hayatında hiç kadınların orasını gördün mü?” diye sordu. Ben daha da kızardım. Susarak yanlarından uzaklaşmaya başladım. Necla abla beni çağırıp yardım istedi. Elim mahkumdu, yardıma gittim. İlk koyunun başından tutarak yanına götürdüğümde, bir de ne göreyim! Necla abla eteğin altına külot giymemiş! Amcığı çıplak bir halde karşımdaydı. Aklım başımdan gitti. Sikime hakim olamıyordum. Necla abla anladı ki sikim kalkıyor, herhalde diğer kadınlar anlamasın diye, “Nuri sen otur, ben koyunları getiririm!” dedi. “Yok abla ben getireceğim!” deyip koyun keçileri hemen getiriyordum. Her seferinde amcığını görüyordum. Beni azgın azgın amcığına bakarken görünce, önce elini süt kovasına daldırıp, bana bakıp gülerek o sütlü elini amcığına götürerek amcığını okşadı biraz, sonra süt sağmaya devam etti. Benim artık ayakta duracak halim kalmadığından, Necla ablanın karşısına oturdum. Necla abla koyunları kendisi getirmeye başladı, her koyun getirdiğinde, özellikle karşımda çömeliyordu, ben de amına ve götüne kadar görüyordum.

Herkes işini bitirdi, sütlerini el arabasına koydular ve gitmek için hazırlandılar. Giderlerken Necla abla da, “Nuri hayvanlarını gölgeliğe götürdükten sonra eve gel, yemek vereyim!” dedi. Ben hayvanları gölgeliğe götürdüm ve hemen Necla ablanın evine yemek almaya gittim. Kapı kapalıydı, kapıyı çaldım. Necla abla kapıyı açtı, “Gel içeriye, otur, ben yemeğini hazırlayım!” dedi. Geçen oturduğum sandalyede oturdum. Necla abla mutfağa gitti geldi, yemeği bohçalarken karşımda çömeldi, ama ne çömelişti, yine amcığı karşımdaydı. Bunu bilerek yapıyordu. Benim baktığımı görünce, “Oğlum hiç am görmedin mi? Ne öyle yiyecek gibi bakıyorsun?” dedi. “Hayır abla hiç görmedim, ilk defa görüyorum…” dedim. “Peki, güzel mi?” dedi. “Abla çok güzel!” dedim. “İstersen gel dokun, o zaman ne kadar güzel olduğunu anlarsın!” dedi. Hemen yanına gittim, elimi amına atarak okşadım. Gerçekten çok güzeldi dokunmak, sikim taş gibi olmuştu. Amcığını iyice avuçladım. İçim gidiyordu…

Necla abla kendini sırtüstü yere bıraktı, “Sen şimdi hiç am da sikmemişsindir, hadi sana kıyak yapayım, çıkar sikini amıma sok!” dedi. Ben durur muyum, hemen pantolonumu külotumu çıkarttım, Necla ablanın bacaklarının arasına girdim. Necla abla sikimi tutarak biraz amına sürttü ve ucunu deliğin ağzına yerleştirdi, “Hadi sok!” dedi. İçeriye bastım, daha ucu girmişti, amının içi fırın gibi sıcaktı. Necla abla da kendini bana doğru kaldırıyordu, daha iyi içine girsin diye. Birden hepsini daldırdım Necla ablanın amına. Necla abla, “Aaaahhhh! Yavaş!” dedi. Sikim Necla ablanın amının içinde yanıyordu sanki, içi inanılmaz sıcaktı. Çok geçmeden ben uçuşa geçtim, Necla abla da sarsılmaya başladı. Ben ne olduğunu anlamamıştım. Daha sonra Necla abla bana söyledi, benim boşaldığımı, kendisinin de orgazm olduğunu. “Bak Nuri, kadınlar öyle sarsılarak titrediklerinde orgazm oluyorlar!” dedi. Ben o heyecanla hemen kalktım, üstümü giyindim ve (yemek almadan) evden koşarak kaçtım…

Necla ablanın evinden çıkınca hayvanların yanına gittim. Ama Necla abla aklımdan çıkmıyordu. Hep onu düşünüyordum. Ertesi gün yine keçi koyunları sağmaları için getirdim. Necla ablanın tadı ağzımda kalmıştı. Necla ablayla diğer kadınlar hayvanlarını sağıp gitmeye hazırlanıyorlardı. Diğer kadınlar gidince, Necla abla bana, “Kaynım evde değil, gece 12 gibi onun evine gel!” dedi. Ben de ‘tamam’ anlamında başımı salladım. Nasıl akşam oldu anlamadım. Akşam yemeğini yedikten sonra biraz çıktım dolaştım. Sonra Necla ablanın kaynının evinin oraya gittim. Saat gece 12’ye biraz vardı. Baktım Necla abla yavaş yavaş geliyordu. Kapıyı açarak içeri girdi. Ben de biraz sonra içeri girdim. Işıklar kapalıydı, Necla abla koltukta oturuyordu. Ben ışıkları açmak istediğimde, Necla abla, “Hayır açma, sonra evlerine biri girmiş diye kimse gelmesin!” dedi. “Anladım!” dedim ve Necla ablanın yanına gittim…

Necla abla elimden tutup beni yatak odasına götürdü. Bana, “Üstünü çıkart!” dedi, kendisi de soyundu, zaten yine külot yoktu altında. İçeri çok olmasa da karanlıktı. Necla abla yatakta oturdu, ben de yanına oturdum. Elimi tutup memelerine götürdü ve dudaklarıma yapıştı. Kendini yatağa bırakan Necla abla elini sikime atarak okşamaya başladı. Ben de dudağından sonra memelerini emmeye başladım. Kafamı aşağıya amına bastırınca amına geçtim, amını yalamaya başladım. Necla abla hafif hafif inliyordu. Amını parmaklıyordum, klitorisini ağzıma alıp emiyordum. İki parmağımı da amına sokup sokup çıkartıyordum. Sonra baş parmağımı amına soktum, işaret parmağımı da götüne soktum, amın dudaklarını yalıyordum. Parmaklarımı da sıkıp sıkıp bırakıyordum. Necla abla ensemden tutarak beni kendine doğru çekti, “Hadi sik beni artık!” dedi. Ben de bacaklarının arasında yerimi aldım. Bacaklarını kaldırdı omuzuma koydu. Ve sikimi hedefine doğru götürdü, “Hadi sok!” dedi. Önce sikimin başını soktum ve birden bastım hepsini soktum. Necla abla yine, “Aaahhh! Ohhhh!” demeye, ben de git gele başladım.

Ben pompaladıkça Necla abla da, “Oooofffff! Canımı çıkarttın, ne güzel sikiyorsun!” diyordu. Necla abla sarsıldı, titredi, orgazm oldu. Ben daha boşalmamıştım. Pørnø filimleri izlediğimde kadınları götten de sikiyorlardı. Ben de Necla ablayı domaltarak arkasına geçtim. Götüne sokmak istediğimde, elini arkaya atıp sikimi yakaladı ve “Hayır olmaz!” diyerek, sikimin ucunu tekrar amına yerleştirdi. Ben de kalanını geçirdim ve yavaş yavaş sikmeye başladım. Sikim tam girince biraz geri çektim ve geri soktum. Sonra da amını hızlı hızlı sikmeye başladım. Necla abla acayip sesler çıkartıyordu. Elimle memelerini sıktım ve arkadan da sikimi amına sokup çıkarıyordum. Necla abla amına iyi gireyim diye götünü iyice kaldırmıştı. O pozisyonda 15-20 dakika siktim amını, artık boşalacaktım, “İçine boşalayım mı?” diye sordum. “Evet, boşal!” deyince, ben de içine boşaldım…

Necla abla kalktı, giymek için elbiselerini arıyordu. “Necla abla ne yapıyorsun?” dedim. “Tamam artık, gidelim!” dedi. “Dur abla gitme daha, birazdan gideriz!” deyip Necla ablaya sarıldım. Elini sikime atınca taş gibi olduğunu gördü ve “Lan ne zaman kalktı bu yine, az önce boşaldın ya!” dedi. “Boş ver abla, sikimi yalasana!” dedim. Necla abla da, “Bak seeenn, neler de bilirmiş!” diyerek beni kırmadı ve sikimi ağzına alıp yalamaya başladı. Taşaklarımı da okşuyor ve sıkıyordu. Sikim ağzındayken onu yatağa uzattım, pørnølardan bildiğim 69 olduk, ben de amına yumuldum, yalamaya başladım. Ben yaladıkça Necla abla kalçalarını oynatmaya başladı. Oofff ne güzel şeydi bu am yalamak, saatlerce am yalasam doymam. Sikimi ağzından çıkarttım ve bacak omuza yaptım, yarım saat siktim amını. Sonra ben uzandım, o da üstüme çıkarak sikimin üstünde zıplamaya başladı. En sonunda yine o çok sevdiğim pozisyona geçtim, yani yine domalttım ve arkadan amına geçirdim. Biraz da öyle siktikten sonra yine amına boşaldım…

Necla abla, “Koçumm benim, çok güzel siktin beni!” dedi ve giyindik, yatakta biraz oturduk, sohbete başladık. Anlattı, o gün beni ağacın altında sikim elimde görünce, (bana kimseye söylemeyeceğine dair söz verdiği halde), gitmiş Raziye ve Gülsüm’e anlatmış. Onlar da, “Kız sen manyaksın, kendini orda Nuri’ye siktirseydin ya!” demişler. O da, “Yaa aslında benim canım da çok istedi, fakat yakalanırız diye korktum. Ama ne yapıp edip kendimi Nuri’ye siktireceğim!” demiş. Raziye de, “Siktir valla, durduğun hata, hem artık yaraksızlıktan kurtulursun!” demiş. Necla abla bana bunları anlatınca, ben de sordum, “Raziye ve Gülsüm ablalar da benle sikişmek isterler mi?” diye. O da, “Evet, sen istiyorsan onlar dünden istiyorlar!” dedi. “İstiyorum abla!” deyince Necla abla şaşırmıştı, “Çüşş artık! Oğlum ben sana yetmiyor muyum?” dedi. “Doymadım abla, ne yapayım?” dedim.

“Haadii yaaa? Yani şimdi beni bir daha sikebilir misin?” dedi. “Evet abla, istersen bir daha sikişelim!” dedim. Necla abla suratıma hayretle bakarken eteğini kaldırdım, bacakların arasına girdim. Pantolonumu tam çıkartmadım, dizime kadar indirdim ve kalkık sikimi amına bastırdım. Ve durmadan amına git gele başladım. İki kere boşaldığımdan üçüncüye geç gelecektim. Necla abla, “Belim ağrıdı, kalk!” deyince, ben de kalktım. Hemen arkasını döndü ve domaldı. Arkasına geçtim, arkadan amına geçirince, Necla abla yine, “Ayyy! Ooofff! Aaahh! Oooohhhh!” diye inlemeye başladı. Pompalarken, “Necla abla böyle güzel oluyor mu?” diye sordum. “Evet, çok güzel oluyor! Bitirdin beni! Haaadiii artık boşalsana!” dedi. “Tamam abla!” dedim ve hızlandım. Necla abla nefes nefese kalmıştı, inlemeleri yükselmişti, “Ooofff yeter, canım çıktı, söz sana Raziye’yi de, Gülsümü de siktireceğim, boşal artık!” dedi. Ben de çok geçmeden boşaldım. “Lan Damızlık, sen ne azgın şeymişsin öyle!” diyerek beni öptü ve hemen toparlandık, çıktık. O evine gitti, ben de evime geldim…