İlk Kez 16 Yaşımda Yarrak Gördüm isimli hikayemde anlattıklarım, yıllarca o anları düşünerek mastürbasyon yapmamı sağlamıştı. Aradan yıllar geçmesine rağmen o anları unutamıyor ve inanılmaz zevkler alıyordum. Geçen bu zaman sürecinde aklıma takılan bir başka konu da, Soner abinin benimle ilgili hisleriydi. O kendisinden birkaç yaş küçük ve cinsel deneyimi olmayan bir kıza 31 çektirirken ne kadar zevk almıştı acaba? Yıllarca hep bunu merak ederek yaşadım…
Aradan uzun yıllar geçti. Artık evli bir kadındım ve hayatımda bazı sorumluluklar vardı. Kocamla çok mutluydum, her nekadar bazı geceler yataktaki erkeğin Soner abi olduğunu düşlesem de, kocamla evli olmak harika birşeydi. Evliliğimizin ilk 2 senesi maddi zorluklarla geçti. Kirada geçen zorlu 2 yılın ardından, kocamın ailesinin de desteğiyle bir ev aldık ve taşındık. Güzel bir evdi. Çocukluğumun ve evliliğimin ilk 2 yılının geçtiği yoksul semtlerden kurtulmuş, daha lüx bir semte, İzmir’in denizle iç içe güzel semti Küçükyalı’ya taşınmıştık. Evimizin balkonundan görünen güzel körfez manzarası ve sabahları içimizi açan deniz kokusuyla, kocamla günlerimiz mutluluk içinde geçiyordu…
Komşuluk ilişkilerinin pek sıcak olmadığı bir yerde yaşamak, benim gibi insanların iç içe olduğu kenar semtlerde büyümüş bir kadın için biraz garipti belki, ama yine de hayatımdan memnundum. Komşuların soğukluğundan sıkılmışken, apartmana giriş çıkışlarda selamlaştığım Eda hanım adındaki, benden 10 yaş büyük bir bayan içimi ısıtıyor, beni yaşadığım eve daha da bağlıyordu. Güler yüzlü, sevecen bir hanımdı ve onla sohbet etmek hoşuma gidiyordu. Defalarca birbirimizi davet etmemize rağmen, bir türlü gelip gitmek kısmet olmamıştı. Bu durum, benim evde yumurtanın kalmadığı bir gün, Eda hanımdan ödünç yumurta almaya gitmemle son buldu. Bir kat altımızdaki evlerinin kapısına giderek zili çaldım. Sanırım evde kimse yoktu, çünkü kapı açılmamıştı. Tam tekrar eve çıkıyordum ki, kapının tıkırtısıyla arkamı döndüm…
Kapı açıldığında biraz şaşkındım, çünkü kapıyı (sonradan 16 yaşına yeni girdiğini öğrendiğim) Serhat açtı ve tebessümle, “Buyrun?” dedi. “Merhaba, Eda hanıma bakmıştım ben ama…” dedim. “Annem evde yok abla, markete kadar gitti, birazdan gelir!” dedi. Ben de, “Tamam canım, ben üst komşunuzum, yeni taşındık, adım Merve, daha sonra uğrarım, tekrar teşekkürler!” dedim. “Oldu abla, söylerim anneme!” dedi ve kapıyı kapattı. Güler yüzlü, yakışıklı bir gençti Serhat, ilk görüşte kanım kaynamış, sevmiştim keratayı. Evime döndüğümde aklımda markete gidip yumurta ve diğer ihtiyaçlarımı almak vardı. Üstüme birşeyler giyip gideyim diye düşünürken, kapım çaldı. Kapıya koşup baktığımda, kapıdaki Eda hanımdı. Dışarı çıkmak için hazırlandığımdan altım giyinik olmasına rağmen üstümde sütyenimle geziyordum, “Bir saniye!” diye seslenip, kapıdan göğüslerim görünmeyecek şekilde sadece başımı çıkararak, “Pardon Eda hanım, giyiniyordum da, üstüm çıplak… Gelin siz, buyurun!” dedim.
Eda hanım gülümseyerek, “Önemli değil… Bana gelmişsiniz, Serhat söyledi.” dedi. “Evet evde yumurtam bitmişti de, o yüzden rahatsız etmiştim. Ama şimdi ben de markete çıkmak için giyiniyordum.” dedim. “Aaa, lafı mı olur canım, komşuyuz şurda, ben getireyim hemen, hem market kapanmıştır artık, boşuna gidersin!” dedi. Aslında gerçektende saat geç olmuştu, market akşamları saat 8.30 – 9 gibi kapanıyordu. “Peki ozaman, sağolun, ama olmadı böyle…” dedim. “Önemli değil, ben getiririm birazdan!” deyip aşağı kata yöneldi. Ben de kapıyı tam kapatmadan, üstüme birşey geçirmek için odama geçiyordum ki, odama girer girmez, Eda hanım koşar adım kapıya gelmişti bile, kapıyı tıklattı. Ben de, “Buyur buyur, kapı açık!” diyerek yine sütyenimle odamdan çıktım. Ama birden şok geçirmiştim. Çünkü gelen Serhat idi ve beni sütyenimle göğüsler fora bir şekilde görmüştü. Birden, “Ayy pardon!” diyerek, ikimiz de özür diledik ve ben odama kaçtım. Serhat da kafasını öbür tarafa çevirerek beklemeye başladı…
Hemen elime ilk geçen tişörtü üstüme geçirip dışarı çıktım. Serhat hemen, “Özür dilerim abla, sen gel içeri deyince ben de girmiş bulundum, annem yumurta yolladı!” deyip yumurtaları uzattı. “Asıl ben özür dilerim ablacığım, annen sandım seni!” dedim. Serhat tekrar, “Pardon abla!” deyip, geldiği gibi yine koşar adım evine gitti. Elimde olmadan o yaştaki gence resmen göğüs şovu yapmıştım. Ama benim üzüldüğüm konu o değil, Serhat’ı utandırmış olmamın verdiği burukluktu…
Aradan geçen zamanla Eda hanımla samimiyetimiz ilerlemiş, artık ona abla diye hitap etmeye başlamıştım. Eda ablanın kocası genç yaşta vefaat etmişti ve oğlu Serhat’la yaşıyorlardı. Eda abla bir muhasebecinin yanında çalışıyordu. Serhat ise Liseye gidiyordu. Okul tatil olduğu için Serhat evde yalnız kalıyor ve babasının erken vefaatı sebebiyle, insanlarla fazla konuşmayan, içine kapalı bir genç olarak zamanını geçiriyordu. Anlayacağınız çok az arkadaşı vardı ve tek başına Bilgisayar başında zaman geçiriyordu. Eda ablayla artık samimiyetimiz ilerlediği için, bana, bazı günler o yokken evine gidip Serhat’a yiyecek birşeyler hazırlayabilir miyim diye sormuştu. Ben de, “Olur abla, ne olacak elime mi yapışacak!” diye kabul etmiştim.
Ertesi gün öğlen alt kata inip Serhat’a birşeyler hazırlamak kapıyı çaldım. Serhat açtı kapıyı, “Merhaba Merve abla, gel buyur, yemek işi sana kaldı ha, annem söyledi, zahmet olacak!” dedi. Ben de, “Yok canım olur mu öyle şey!” deyip içeri girdim. “Ne istersin? Ne hazırlayım sana?” dedim. Kıymalı makarnaya bayılırmış, yapmak için mutfağa girdim ve “Sen bak işine, ben hazırlarım!” dedim. Serhat teşekkür edip odasına gitti.
Yemeği hazırlamıştım. Serhat’a seslendim, “Serhatçığım makarna hazır, istediğinde yiyebilirsin, ben çıkıyorum eve!” dedim. Ama içerden cevap gelmedi. “Serhat?” diye ikinci seslenmemde de karşılıksız kalınca, usulca yarım açık olan kapısından içeri baktım. Serhat yatağına uzanmış, gözleri kapalı, kulağında kulaklıkla müzik dinliyordu. Üstündeki kolsuz tişörtten, yaşına göre kaslı kolları ve altındaki şorttan belli olan önündeki kabarıklık, yıllar önce Soner abiyle yaşadığım günleri aklıma getirmişti ve içim bir hoş olmuştu birden. Ses çıkarmadan bir süre izledim ve sonra kapıdan içeri bir adım girip, biraz daha yüksek bir sesle, “Serhattt!!!” diye seslendim. Bu kez duydu ve “Merve abla kusura bakma müzik dinliyordum!” deyip ayağa kalktı. Kalkmaz olaydı, ayağa kalkmasıyla birlikte, önünde, şortundan dışarı çıkmak istercesine duran o kabarık yarağı gözüme çarptı ve beni mahfetti. Gerçekten de Serhat’ın yarağı çok büyük görünüyordu. Yıllardır kocamla çok mutluydum, sex hayatımız da harikaydı, ama Serhat’ın yarağı aklıma Soner abinin yarağını getirmişti ve çok tahrik olmuştum.
Yanıma gelerek teşekkür etti ve beni kapıya kadar yolcu etti. Eve döndüğümde içimde yıllar öncesinden kalan Soner abinin yarağının görüntüsü vardı. Ve amım sırılsıklam olmuştu. Hemen odama geçip, Soner abinin yarağını düşünerek, amımı okşamaya başladım. Hayalimde, Soner abi koltuğun üstünde oturuyor, ben de yarağını yalayarak ağzıma alıyorum, emiyorum ve o da ağzıma, yüzüme, boynuma ve göğüslerime boşalıp bana döl banyosu yaptırıyordu. Ama bu kez farklıydı, çünkü hayalimdeki yarak Soner abinindi, ama yüz Serhat’ın yüzü olmuştu birden. Ve bu beni dahada tahrik ediyordu. Hayalimdeki Soner abi modelinin yerini Serhat aldı, artık onun sikini yaladığımı hayal etmeye başladım ve hayalimde onun yüzüme boşalmasıyla, ben de, “Serhat sik beni! Sik beni Serhat!” diye inleye inleye orgazm oldum. Kendime geldiğimde bu düşündüklerimden utanmıştım, nede olsa artık evli barklı bir kadındım ve bu tür şeyler genç kızlığımda kalmıştı. Artık kocamdan başka bir erkek düşünemezdim ve bunu küçük bir kaçamak kabul ederek duşa girdim…
Aradan birkaç gün geçmişti ve ben tekrar yemek hazırlamak için Eda ablanın avine indim. Serhat açtı kapıyı ve buyur etti, sonra herzamanki gibi odasına geçti ve ben mutfakta yiyecek birşeyler hazırladım. Bir ara Serhat’ı mutfağın kapısında gördüm. Gülümsedim ve “Ne dikiliyorsun orda?” dedim. O da gülümseyerek, “Hiiç… Seni izliyorum… Çok güzel kokular geliyor, ne pişiriyorsun?” dedi. “Tavuk sote yapıyorum!” dedim. Gelip tavaya baktı ve “Oooo, gerçekten harika kokuyor!” dedi. Ama bu sırada arkamdan bana oldukça yaklaşmıştı ve sanki benim kokumdan bahsediyor, benim kokumu içine çekiyordu. Bu beni heycanlandırmıştı ve aklıma evde yaptığım mastürbasyon geldi. Serhat tavaya bakarken, “Çok güzel kokuyor, nefissss!” deyip biraz daha yaklaştı ve önünü popoma dayadı. Ben artık iyice tahrik olmuştum. Acaba bilerek mi yapıyor diye düşünürken, “Abla ben duşa girsem ayıp olur mu?” dedi. Yutkunarak, “Yok ablacığım, neden ayıp olsun, bak işine!” diyebildim sadece…
Banyodan su sesi gelmeye başlamıştı. Ama ben hiçte iyi değildim, içimden bir ses gidip Serhat’ı röntgenlememi söylüyordu. İçimden sanki bir orospu konuşuyordu, (Serhat’ın yarağını merak etmiyor musun? Git ve bak!) diyordu. Daha fazla dayanamayıp banyonun kapısına gittim, anahtar deliğinden baktım ve tam karşımda, duşun altında 31 çeken Serhat’ı gördüm. Yarağı kocamandı ve hızlı bir şekilde okşuyordu. Bir anda amım sırılsıklam olmuştu, adeta şelale gibi akıyordu sularım. Dayanamadım ve delikten bakarken amımı okşamaya başladım. Altımda ince penye bir eşofman vardı. Sularımın eşofmanın önünü ıslatmasından korkuyordum ve biraz aşağıya sıyırıp külodun üstünden okşamaya başladım. Serhat da iyice hızlanmıştı. O anda içeri girip kendimi ona siktirmek için yanıyordum, ama cesaret edemiyordum. Bu düşüncelerin arasında Serhat’ın boşaldığını görmemle kendime gelip hızlıca toparlandım ve mutfağa kaçtım. Serhat banyodan çıkmış ve odasına girmişti. Aklımda sadece onla sikişmek vardı, kendimi zor tutuyordum. Serhat’a, “Yemeğin hazır canım, ben çıkıyorum yukarı!” deyip, hemen kaçtım ordan. Evime gittim ve Serhat’in yarağını düşünerek rahat rahat matürbasyon yaptım, kendimi tatmin ettim…
Akşam üstü olmuştu, kocamın eve gelip beni sikmesi için sabırsızlanıyordum. Çünkü ancak kocamla bu azgınlığım üstümden gidecekti. Kocamı aradım ve “Aşkım ne zaman geleceksin?” dedim. Ama aksilik bu ya, “Hayatım bu gece biraz geç kalacağım, yetiştirmem gereken işler var!” dedi. Umutlarım yıkılmıştı ve çaresiz geç saatte de olsa kocamın gelmesini bekleyecektim. Saat daha 6 idi ve kocam eve erken geldiğinde bile 9 da anca evde oluyordu. Yani bu gece saat 11-12’ye kadar kudurmaya devam edecektim. Ben de gece için hazırlanmaya karar verdim, bir duşa girdim ve vücudumdaki bütün kılları aldım. Duştan çıkıp saçımı, makyajımı yaptım ve kocamın en sevdiği siyah iççamaşır takımımı giydim. Dantelli ve sexy bir takımdı, kocam beni böyle görünce deli gibi sikecekti. Dizüstü eteğimi giydim ki, kapı çaldı. Saate baktım, 9.30 idi, kocam erken gelerek bana sürpriz yapmıştı. Etek sütyenle kapıya koştum yine. Kapıyı açtım ve “Bekle bir saniye, girme daha!” dedim. Ses gelmedi, bekliyordu. Eteğimi biraz yukarı çekerek koltuğun üstüne hafif domaldım. Çok sexy göründüğümden emindim ve şuh bir sesle, “Gel tamam!” dedim…
Ama bir kez daha şok olmuştum, çünkü gelen yine Serhat idi. Salona girdi ve ne olduğunu anlamadan öylece donakaldı. Ben de şoktaydım. (Bu Serhat’in evime ikinci gelişiydi ve beni yine yarı çıplak görüyordu. Ama bu kez farklıydı, çünkü ben de onu banyoda çıplak görmüştüm!). Gözüm hemen sikine kaydı. Siki kalkmıştı ve dışarı çıkmak ister gibi şortunu zorluyordu. “Pardon abla!” deyip kafasını öbür tarafa çevirdi. Ben de en yakın odaya kaçtım. İyice delirmiştim, ben kendimi ona siktirmemek için zor dururken, o sürekli yarı çıplak yakalıyordu beni. Odanın kapısına yaklaştı ve “Abla pardon yaa, yine kaza oldu! Annem geç gelecekmiş, sende yiyecek birşey var mı diye sormaya gelmiştim!” dedi. Benden ses çıkmayınca, “Ama boşver abla, yemesem de olur, beklerim annemi…” dedi. Üzülmüştüm, sonuçta suç bendeydi, Serhat nerden bilsin onu kocam sandığımı?
“Bekle bekle!” dedim odadan çıktım, ellerimle göğüslerimi kapatıyordum. Onun ise siki halen sopa gibiydi. İçim iyice tuhaf oldu. O da bana bakıyordu. Güldüm ve “Alıştın artık beni böyle görmeye haa?” dedim. Güldüğüm için o da rahatlamıştı ve gülümsedi. “Mutfağa gel bakalım!” dedim. Artık tahrik olmamın da verdiği rahatlıkla ellerimi göğüslerimden çektim. Ama onun arkamdan popoma baktığını hissediyordum. İyice orospuluk damarlarım kabarmıştı, onu resmen istiyordum. Buz dolabının kapağını açtım ve domalır gibi eğildim, en alttaki sebzeliği açtım. Kısa eteğimden külodumun göründüğünden emindim. O pozisyonda kafamı ona çevirip, “Yemek istediğin özel birşey var mı? Yoksa ben ne verirsem ona razı mısın?” dedim gülümseyerek. Bakışları çok farklıydı, bana yıllar önce benim Soner abiye baktığım gibi bakıyordu. “Sen ne verirsen yerim Merve abla!” dedi, ama artık gülümsemiyordu. “Gel dolaba bak, sevdiğin bir şey var mı bakalım!” dedim. Ben halen eğilmiş halde öylesine sebzeliğe bakınıyordum. Gelip arkama iyice yaklaştı…
Kendimi geriye verip popomu sikine temas ettirdim ve sexy bir sesle, “Ooooo Serhat, ne değiyor bana öyle?” dedim. Birşey diyemedi garibim. Popomu sikine biraz daha bastırarak, “Ne kadar kalın, sopa mı o?” dedim. Serhat fazla dayanamadı, iki eliyle belimden kendine çekti, iyice yapıştırdı sikini popoma ve “Hayır Merve ablacığım, o benim şeyim!” dedi. “Neyin Serhat? Söyle hadi!” dedim. Gözlerimde sikilmeye hazır bir bakışla ve sexy sexy söylüyordum bunu. Serhat delirmiş gibi bakıyordu ve “Yarrağım Merve abla!” dedi. Gülümsedim, “Hmmm, ne kadar sert o öyle! Peki nereye değiyor şuan farkında mısın?” dedim. “Hayır Merve ablacığım, söyle nerene?” dedi. Sanki yıllar önce Soner abiyle yaşadığım an gibiydi herşey. “Götüme ve amcığıma değiyor canım!” dedim ve bir hamlede doğruldum. Dönüp eteğimi yukarı topladım ve külodumu yana çekip, “Bak, görüyor musun amcığımı? Yalamak ister misin? Hadi yala amcığımı!” dedim.
Serhat delirmişti, birden beni tutup tezgaha oturttu, eğilip amıma yumuldu ve yalamaya başladı. “Oohh Merve abla, çok tatlı amın!” diyor ve beni delirtiyordu. İyice kendimden geçmiştim. Kollarından tutup yukarı çektim ve sikini okşamaya başladım. Sonra sikini dışarı çıkarıp amıma sürüp başını ıslattım, artık içime girmeye hazırdı. Sikinin başını amımın deliğine yerleştirip, “Hadi!” dedim. Ve Serhat içime girip çıkmaya başlamıştı. Siki o kadar kalın ve sıcaktı ki, dayanamıyordum. Yaklaşık 4-5 dakika o şekilde amıma pompalayıp beni orgazm etti.
O daha boşalmadan, “Yeter!” deyip tezgahtan indim ve “Şimdi sıra benim isteğimde!” dedim. Elinden tutup salona götürdüm, onu koltuğa oturttum. Yıllarca Soner abiye yaptığımı hayal ettiğim ve son zamanlarda aynı şeyi Serhat’a yapmak için delirdiğim şeydeydi sıra. Sikinin başını iştahla emip yalamaya başladım. Serhat delirmişti ve “Oohhh, Merve ablamm benimm!” deyip, saçımdan tutup ağzıma vermeye devam ediyordu. Ben de yıllar önce aynı Soner abiye dediğim gibi, “Sik beni Serhat!” diyor, “Amımı, götümü, ağzımı, her yerimi sikkk erkeğimmm!” diye ekleyerek inliyordum….
Serhat daha fazla dayanamadı ve şiddetli bir biçimde ağzıma yüzüme fışkırtmaya başladı. Ağzımdan çenemden akan döller göğüslerime doğru süzülüyordu ve ben halen Serhat’ın yarrağını yalamaya devam ediyordum. Serhat’ı boşaltmıştım, şimdi ben bir kez daha orgazm olmalıydım. Onu yatırdım koltuğa ve amımı ağzına dayayıp sürtünmeye başladım. Saniyeler içinde de orgazm oldum. Serhat’ın da ağzı yüzü amımın sularıyla yıkanmıştı…
Biraz nefeslendikten sonra kalktım, onu da kaldırdım ve “Birazdan kocam gelir, çabucak gitmen lazım aşkım!” deyip dudaklarından öpüp evine yolladım.
Slm, ben Fuat, 42 yaşındayım. Ankara'da Emlakçılıkla uğraşan biriyim. Çankaya'da bir binanın birinci katında bir…
Akşam yemeğinden sonra evden çıktım, kahveye gidiyordum. Evimizin yanında bir inşaat var, hemen bitişik bizim…
Karımla Şile'deki yazlığımıza gece geç saatte varıp, yorgun argın yatıp uyumuştuk. Ertesi sabah karım uyanmış…
Selamlar. Resimli Porno Hikayeler sitesindeki hikayeleri beğeni ile okuyor, sürekli takip ediyorum. Çok ateşli birisiyimdir,…
Önceki Hikayemde anlattığım, Konya'da Doktorun beni zorla sikip kızlığımı bozması olayından sonra, herşey bambaşka bir hal aldı.…
Selam Gerçek Seks Hikaye Sevenler, adım Hüseyin, 19 yaşındayım. Benim bir teyzekızı var. Köyde evlerimiz…