Aktif-Pasif Denizle yaşadığımız maceranın ardından eşim ve hayatım geçen hafta Pazar gününe kadar normal şekilde devam etti. Pazar sabahı saat 10:00gibi yataktan kalktık. Karım dedi ki, “Bugün ne yapmalıyız?”tamam tatlım, ne yapmak istiyorsun?” dedim. “Dışarı çıkalım, dışarıda kahvaltı edelim!“Dedi. “Tamam!” dedim. Hemen duş aldık, giyindik, evden çıktık, arabaya bindik ve otoparktan çıktık. Karım dedi ki: “Hadi pastaneye gidelim!“Dedi. Pastanenin önüne park ettiğimde karım bana şöyle dedi: “Arabada bekle koca, turtaları alıp geri geleceğim!”diyerek arabadan indi. Pastaneye girdikten yaklaşık 10 dakika sonra elinde bir sürü çanta ile çıktı. Arabaya bindiğinde sordum: “Hayır aşkım, bu nedir? Abartıyor musun, kim bu kadar çok turta yiyecek?” dedim. Eşim dedi ki: “Aşkım, Deniz’in avukat arkadaşının yanına gidelim, Deniz de orada olabilir, o gün Deniz’e evinin anahtarını verdiği için Avukata teşekkür ediyoruz ve birlikte kahvaltı edeceğiz!“Dedi. Şaşırdım, “Saçmalama aşkım, avukatı bile tanımıyoruz ve ayrıca belki müsait değil, evin durumunu söyleyemezsin!” dedim. “Ah, ne olacak olursa olsun gidelim, müsait değilse özür dileriz, yanlış geldiğimizi söylüyor, geri döneceğiz!“Dedi.
“Peki!”bunu söyleyerek arabayı Avuakat’ın evine götürdüm. Ama aynı zamanda yardım edemedim ama karımın kafasında neler olduğunu merak ettim. Avukatın evinin bulunduğu sokağa girdiğimde çok heyecanlandım. Arabayı park ettik ve elimizde çantalarla dairenin önüne geldik. Dairenin dış kapısı açıktı, içeri girdik, 4. yere tırmandık. Karım kapı ziline bastı. Birkaç dakika sonra kapı genç bir adam tarafından açıldı (Deniz’in avukat arkadaşı olduğunu tahmin ettiğimiz, şort ve forma giyen ve sikinin cepleri şortundan belli olan). Karım dedi ki: “Merhaba, afedersiniz, denize bakıyorduk, burada mı yoksa yanlış yoldan mı gittik?” diye sordu. Kapıyı açan genç, “Deniz benim arkadaşım olurdu ama o burada yaşamıyor ve şu anda da yok.“Dedi. Karım da, “Sen Deniz’in avukat arkadaşı mısın?” diye sordu. Genç, “Evet ben avukat Burak’ım, lütfen size nasıl yardımcı olabilirim?” diye sordu. Karım dedi ki: “Hatırlarsan, geçen hafta deniz evin anahtarını senden aldı…“Dedi. Burak, “Evet, hatırlıyorum, hatırlıyorum!“Dedi. Ve karım dedi ki: “Haha, o gün buraya Deniz’le geldik ve konuştuk! Ve şimdi bu jest için sana teşekkür etmeye geldik, özgür müsün?” diye sordu.
Burak, “Evet müsaitim ama içeride uyuyan bir arkadaşım var, adı Sezai, aynı zamanda avukat.“Dedi. Ve karım dedi ki, “Uyuyor olması önemli değil.”dediğinde Burak bizi içeri aldı. İçerideyiz. Karım dedi ki: “Umarım öğle yemeği yememişsindir, sıcak turta aldık, birlikte öğle yemeği yeriz.”bu yüzden elindeki pasta poşetlerini koridordaki masanın üzerine bıraktı ve paltosunu çıkardı ve kapatmam için bana verdi. Burak, “Hayır, henüz öğle yemeği yemedim.”dediğinde karım biraz çay koymak için mutfağa gitti. Karım mutfakta bir şeyin nerede olduğunu bilmediği için burayı aradı. Mutfağa gitti ve karıma çay ve şekerin nerede olduğunu gösterdi. Eşim Ocak çayını ocağa koyup elinde tabak ve çatallarla oturma odasına geldiğinde Burak domates ve salatalıkları buzdolabından çıkarıp yıkıyordu. Karıma alçak bir sesle dedim ki: “Burayı nasıl buldun?” sordum. “Harika, onu seviyorum, bir ilik gibi!“Dedi. Karım masayı hazırlıyor, mutfaktan gelip gidiyordu. Burak doğradığı domates ve salatalıklarla yanıma geldiğinde hayrete düştü, hiçbir şey anlayamadı…
Çay demlendiğinde masaya gittik, kahvaltı ederken sohbet ettik. O anda Sezai uyandı, tanıştık, yemeğe davet ettik. Ama Sezai gitmesi gerektiğini, geç kaldığını söyledi. Kalktım ve dedim ki, “Sanırım bizim yüzümüzden gidiyorsun, seni rahatsız ettik mi?” dedim. “Hayır, hayır, asla böyle düşünme, üzüleceğim, gerçekten bir işim var!“Dedi. Ve karım ısrar etti: “Hadi, gitme, lütfen kal, en azından bir şeyler ye, böyle gideceksin, dinle, çok fazla hazırlık yaptım.”çünkü. Sezai ayrıca, “Lütfen kahvaltını hazırla ve bana bir parça hamur işi ayır, söz veriyorum işim bittiğinde geleceğim!”dedi ve gitti. Yine Burak’la başbaşa kaldık, kahvaltımıza ve sohbetimize devam ettik. Burada sosyal bir insandı. Kahvaltımızı bitirdik, masayı topladık, kahve yaptık, içiyorduk. Eşim ve ben burada yan yana oturuyorduk. Kahve bitti, karım kalktı ve burayı elinden tuttu ve “Bir dakikalığına benimle gel…“Dedi. Burak şaşkınlıkla ayağa kalktı ve eşimle el ele koridordan çıktı. Ben ayrılırken karım bana şöyle dedi: “Aşkım, hemen döneceğiz!”dediği gibi göz kırptı. Ben de karıma göz kırptım…
Bir iki dakika sonra geri döndüler ve ikisi de çıplaktı ama Burak şaşkınlığını gizleyemedi. Önümde dururken öpüşmeye başladılar. Burak 5-10 dakika hararetle öpüştükten sonra eşimin kalçalarını yoğurarak sürprizini dışarı atıyordu. Karım buranın boynundan başladı ve vücuduna öpücükler kondurdu, yavaşça bir çubuk gibi horozunun üzerine indi ve yalamaya başladı. Burak aldığı hazzın tadını çıkararak gözlerini kapadı, ben oturduğum yerde (pantolonumun üzerinden) sikimi okşayarak onlara büyük bir zevkle bakıyordum. Sonra Burak karımı omuzlarından tutup ayağa kaldırdı, üçlü koltuğa yatırdı, bacaklarını araladı, başını amına gömdü ve yalamaya başladı. Kelimenin tam anlamıyla karımın amını yiyordu. Karım zevkle kıvranıyor, eliyle amının içine buranın başına bastırıyordu. Bir noktada karımla göz göze geldiğimde bana şöyle dedi: “Buraya gel, Aralık!“Dedi. “Sen işine bak aşkım, izlemek istiyorum!” dedim. Bunu söylediğimde karım, “Bak pezevenk, karının iyi sikişmesini izle!“Dedi.
Kısa bir süre sonra karımın inlemeleri arttı ve çığlık atan bir orgazm yaşıyordu. Burak, çok kalınlaşan karımın amına sikini yavaşça sokmaya başladığında baktığım manzara inanılmaz güzeldi. Burak yavaş yavaş pompalıyor ve karımın amını sikiyordu. 10-15 dakika yavaş bir tempoda sikiştikten sonra aniden hızlanmaya başladı. Belli ki boş olacaktı. Karım elektrik çarpmış gibi titremeye başladı ve şöyle dedi: “İçime boşalma!“Dedi. Burak ta artık kendine hakim olamadı, sikini karımın amından çıkardı ve karnına boşalmaya başladı. Sonra karıma rastladı. Orada bir iki dakika durdular ve öpüştüler. Sonra Burak doğruldu ve karımın üzerinde durdu, elini karıma uzatarak, “Hadi tuvalete gidelim!“Dedi. Ve karım dedi ki, “Devam et, geliyorum!“Dedi. Buradaki tuvalete gittiğimde karım şöyle dedi: “Gel ve beni temizle!“Dedi. Ayağa kalktım ve karımın yeni sikilmiş amını ve karnındakileri yalayıp temizledim. Sonra karım dedi ki, “Banyodan çıkana kadar kahve yap!”dedi ve buranın yanındaki tuvalete gitti. Ben de kahve yapmak için mutfağa gittim…
Kısa süre sonra banyodan ayrıldılar ve oturma odasına girdiler. Elimde 3 kahve ile oturma odasına döndüğümde eşim buranın kucağında öpüşüyordu. Onları umursamadım, kahvelerini sehpanın üzerine bıraktım ve önlerine oturdum. Karım dedi ki: “Mhhmmmm kahve güzel kokuyor, teşekkür ederim kocam!dedi ki: “kahvelerini içmeye başladılar. Burak kahvesini yudumladı ve şöyle dedi: “Harika bir karın var, çok iyi yalıyor ve sikişiyor. Karını becermek gerçekten eğlenceli!“Dedi. “Biliyorum canım, başkalarının bu tada sahip olması için elimizden geldiğince her fırsatta başkalarıyla zaten dalga geçiyoruz!” dedim. Kahvelerini bitirdiklerinde Burak karıma şöyle dedi: “Bebeğim, gün daha yeni başladı!”karımı öpmeye başladı. Onlar da kendilerini elleriyle keşfettiler. Sonra yere yattılar ve 69 pozisyon aldılar. Burak karımın amını yalarken bir yandan da götünü parmaklamaya başladı. Dakikalarca birbirlerini yaladılar. İzlerken sikimi çıkardım, oynuyordum. Sonra Burak karımı yüzü önümde olacak şekilde eğdirdi, arkasından amına girdi ve sikişmeye başladı. Karımın amına sokup çıkardığımda çıkan “mantar” sesleri de beni zevkten uçurdu…
Burak karımın göt deliğine çok tükürdü, anlaşılan o da karımın götünü sikmek istiyordu. Sikini amından çıkardı ve karımın kıçına sürtmeye başladı. Bu arada karım olmuştu ve beni lanetledi: “Pezevenk! Boynuzlu! Siktir git! Karını beceriyorlar, sadece izliyorsun!”çünkü. Ben de, “Eğer bundan hoşlanmıyorsan, siktir git, kaltak, ne umrumda!”dediğimde, karımdan çıkan şey “Ahhh!”Sesi beni susturdu. Burak sikinin başını karımın götüne soktu. Bu yüzden bir süre bekledi ve karımın amcığıyla oynarken yavaşça delmeye başladı. Yavaşça çekip yerleştirdiğimde karımın göt deliği buna alıştı. Burak karımın kıçında hızlanmaya başladı. Muhteşem bir mezaraydı. Burak karımı bu pozisyonda ne kadar sikti bilmiyorum ama karımın ağzından “Burak sen hiç boşalmaz mısın?”bir kelime çıktı. Burak ta, “Geliyorum! Geliyorum!”ağıt yakmaya başladı. Son bir hareketle karımı yakaladı ve karımın götüne boşalmaya başladı. Boşalmayı bitirdiğinde, horozu karımın kıçına gelecek şekilde yere yığıldılar…
Bir süre öyle kaldılar. Sonra Burak kalktı, karımı aldı ve birlikte tuvalete gittiler. Geldiler ve temizlediler, yaklaşık 5 dakika oturduk. Karım giyinmeye başladığında Burak şaşırdı: “Bu nedir? Nereye?” diye sordu. Karım dedi ki: “Şimdi kaçalım, yapacak işlerimiz var!“Dedi. Burak, “Şimdi olmadı yaaaay!“Dedi. Ben de kalktım ve dedim ki: “Gidelim, gidelim, sonra görüşürüz Burak!”el sıkıştık ve koridora çıktık. Ayakkabılarımızı bağlarken aşağıdan birinin geldiğini duyduk. Gelen Sezai’ydi ve bizi kapıda görünce şöyle dedi: “Haydaaa, daha yeni geldim, gidiyorsun, tamam mı? Senin için geldim, kaçıyor musun?“Dedi. Burak arkamızda çırılçıplaktı, “Evet Sezai, kaçıyorlar, kalmalarını sağlayamadım!“Dedi. Sezai, “Lütfen gitme, yalvarırım kal, lütfen!“Dedi. Karım da, “Ya gitmezsek Sezai? Sen de mi beni becermek istiyorsun?“Dedi. Sezai utandı, “Hayır, yanlış anladın, üzgünüm!“Dedi. Karım kapıyı kapatıp elini Sezai’nin önüne attı, Sezai’nin dudaklarına yapıştı, yarağının kalktığı belliydi. Bir süre öpüştüler, sonra karım Sezai’nin sikini çıkarıp kendi pantolonunu çıkardı ve Sezai’nin önüne eğildi, “Hadi Sezai sik beni!“Dedi…
Sezai tamamen şaşkına döndü, bana aptalca baktı, bir Buro. Karım sesini yükseltti ve dedi ki, “Hadi! Hemen giy şunu!”dediğinde Sezai dolmuş arkadan karımın amına sokarak karımı sikmeye başladı. Biz de izliyorduk. Sezai yaklaşık 5-6 dakika sikiştikten sonra karım orgazm oldu, Sezai’nin önüne geri çekilerek arkasını döndü ve Sezai 31’in sikini çekmeye başladı. Sezai yerde boşalıyor, inliyordu. Karım Sezai’yi eliyle boşalttıktan sonra iyileşti ve bana dedi ki: “Hadi gidelim koca!“Dedi. Sezai, gözlerine yalvaran bir bakışla bozuldu ve karıma şöyle dedi: “Bu sikişme hakkında hiçbir şey anlamıyorum, peki biraz daha kalsaydın?“Dedi. Eşim de Sezai’nin dudaklarına bir öpücük kondurdu ve ona şöyle dedi: “Birlikte kahvaltı edeceğiz dediğimizde gitmeseydin! Bu senin için yeterli, hiç yoktan iyidir!”dedi ve evden çıktık.
Arabadan önce konuşmadık. Arabaya bindiğimizde karım gülümsedi ve “Kendimi tam bir sürtük gibi hissettim ve çok beğendim!“Dedi. Karımı dudaklarından öptüm, “Ben de keyif aldım karım, seni çok seviyorum!”arabayı çalıştırdım ve eve mutlu döndük…
Selam 'Yaşanmış Erotik Hikaye ' aleminin sikişken insanları. Buradaki hikayeleri okumaya başlayalı yaklaşık iki ay…
Selam arkadaşlar, sizlere İstanbul'dan yazıyorum. Adım Hakan, 26 yaşında, 1.76 boyunda, 70 kiloda, atletik yapılı…
Merhaba Arkadaşlar. Bakire Kız Porno Hikaye sitesinin müptelalarından biriyim ve günlük takip ediyorum. İsmim Mert,…
Selamlar, adım Çetin, 42 yaşındayım, yani sikişin tam olgunca yapılacağı yaşta. Boyum 1.70, kumral, mavi…
Selam. Adım Serkan, 27 yaşında, dolgun maaşla çalışan, bekar biriyim. Babam Almanyada yaşıyor. Annemden ayrıldılar…
Selam Gerçek Porno Hikaye sitesinin okurları. Bizim komşunun Aslı isminde bir kızı var, 16 yaşında…